Başlangıç > nasibilerin kaynakları > nasibilerin İslam tarihine alternativ olarak uydurdukları sahte tarih.

nasibilerin İslam tarihine alternativ olarak uydurdukları sahte tarih.

BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE

Her kesin bildiği ve kabullendiği; İslami/Şii kaynaklarda ve diğer dinlerin (harici, nasibi ve s.) kaynaklarında ittifak edilen hakiki tarihe göre munafıklar her zaman başta Nebi s.a.a olmak üzere müslümanlara karşı sürekli komplolar düzenlemiştir. bu tür işler az olsa da Nebi s.a.a’in yaşadığı dönemde ve vefatından sonra yapılmıştır. mesela Nebi s.a.a’e Tebuk savaşında suikast düzenlenmesi, Nebi s.a.a’in emrine rağmen Üsame b. Zeyd r.a’ın ordusuna katılmama, Nebi s.a.a’in vasiyet yazdırmasına engel olma gibi eylemler bu komplolardan meşhur olanlarıdır. Fakat Nebi s.a.a’in şehadetinden sonra munafıklar açıktan açığa harekete geçtiler. Hilafetin gasp edilmesi, Fedek’e el konulması, vahiy evine yapılan hücum, Cemel ve Sıffın savaşları bunlardan bazılarıdır. işte tüm bu ihanetler ve komplolar sonucu Emevi küfür krallığı kurulmuştur. Fakat Emevi krallığı İslam’a zıt ve düşman olduğundan dolayı her zaman Rasulullah s.a.a’in vasileri olan Ehli Beyt imamları a.s ve onlara bağlı kalan müslümanlar bu krallığı tehdid etmekteydi. işte bundan dolayı Emevi kralları ellerinde bulunan güçleri kullanarak tarihi değiştirmek için büyük çaba harcadılar. Bunun için saraya çalışan alimler üretilmeye başlandı. ibni Şihab ez-Zührü gibi hadisçiler, Seyf b. Ömer gibi tarihçiler Emevi sarayına hizmet eden ve tarihi değiştirme görevini üstlenen kimselerdendi. Bu gibi kişilerin tarihi değiştirmek için uydurduğu masallar sonucunda İslam tarihi ters yüz edilmiş ve gerçeklere taban tabana zıt bir tarih yazılmıştır. İslam tarihine alternati bir sahte tarih oluşturan Emevi krallığı daha sonra tüm gücünü kullanarak bunu resmi tarihe dönüştürmüştür. inşaAllah biz bu çalışmamızda işte bu sahte tarihi uyduranlardan bazıları hakkında sizlere bilgi vereceğiz.

1. Seyf b. Ömer: şüphesiz nasibilerin sahte tarih uydurmak için çaba harcayanları arasında Seyf b. Ömer et-Temimi’nin yeri bir başkadır. O hicri 200 yılında vefat etmiş bir zındıktır. Ömürünü İslam tarihine alternativ olacak sahte bir tarih uydurmaya adamıştır. Rasulullah s.a.a’in döneminden, Beni Saide Sakife’si, Ebu Bekir’e biat edilmesi, İrtidat Savaşları, fetihler ve nihayet Cemel Savaşı hakkında öyle rivayetlerde bulunmuştur ki, tamamı şahsına mahsustur; bu rivayetleri ondan başka hiç kimse söylememiştir.

1-1. hakkında bilgi: Seyf hakkında rical alimi ibni Hacer el-Askalani diyor ki:

سيف بن عمر التميمي البرجمي ويقال السعدي ويقال الضبعي ويقال الاسدي الكوفي صاحب كتاب الردة والفتوح
Seyf b. Ömer et-Temmi el-Bercemi “el-Esedi”, “ed-Dabbi” ve “el-Esedi el-Kufi” de denilmiştir. “Ridde” ve “Futuh” adlı kitabın sahibidir.

قال ابن معين ضعيف الحديث وقال مرة فليس خير منه وقال أبو حاتم متروك الحديث يشبه حديثه حديث الواقدي وقال أبو داود ليس بشئ وقال النسائي والدارقطني ضعيف وقال ابن عدي بعض أحاديثه مشهورة وعامتها منكرة لم يتابع عليها وقال ابن حبان يروي الموضوعات عن الاثبات.  قال وقالوا أنه كان يضع الحديث.  قلت: بقية كلام ابن حبان اتهم بالزندقة وقال البرقاني عن الدارقطني متروك وقال الحاكم اتهم بالزندقة وهو في الرواية ساقط
ibni Main dedi ki: “hadiste zayıftır.” ve yine demiştir ki: “onda hayır yoktur.
Ebu Hatim dedi ki: “hadisi metruktur, hadisi Vakidi’nin hadisi gibidir.”
Ebu Davud dedi ki: “bir şey değildir.
Nesai ve Darektuni dediler ki: “zayıftır.
ibni Adiy dedi ki: “bazı hadisleri meşhurdur, ancak münkerdir, kabul edilmemiştir.
ibni Hibban dedi ki: “dürüst ravilere uydurma rivayetler isnad etmiştir, yalancı bir zındıktır.” Ben (ibni Hacer) derim ki, ibni Hibban’ın “zındıktır” sözü iyi olmamıştır.
el-Berkani Darektuni’den naklen dedi ki: “metruk’tur.
Hakim dedi ki: “O bir zındıktır ve rivayetleri terk edilmiştir.

ibni Hacer, “Tehzib et-Tehzib”, 4/259-260, 517-ci ravi

yine bir başka nasibi rical alimi ez-Zehebi onun hakkında diyor ki:

سيف بن عمر التَّمِيمِي الْأَسدي لَهُ تواليف مَتْرُوك بِاتِّفَاق وَقَالَ ابْن حبَان اتهمَ بالزندقة قلت اِدَّرَكَ التَّابِعين وَقد اتهمَ قَالَ ابْن حبَان يروي الموضوعات
Seyf b. Ömer et-Teymi el-Esedi: onun telifleri ittifak ile metruk (red edilmiş)‘tir, ve ibni Hibban “o bir zındıktır.” demiştir. derim ki: tabiinleri görmüş ve itham edilmiştir. ibni Hibban dedi ki: “mevzuat (uydurmalar) rivayetler etmiştir.”

ez-Zehebi, “el-Muğni fid-Duafa”, 1/292, 2716-cı ravi

işte bu zındık ve yalancı şahsın rivayetleri nasibilerin en önemli tarih kaynaklarından “Tarihi Taberi”nin temel kaynaklarındandır. Nebi s.a.a sonrasındaki irtidad savaşları; Sakife ve Ebu Bekir’e biat; Osman b. Affan’ın öldürülmesi; Cemel ve Sıffın savaşları ve bu gibi başka konularda Emevilerin siyasi gücü ile resmi tarihe dönüştürülen masalların tümü işte bu zındık ve yalancı kişinin hayal ürünüdür. Yani Seyf b. Ömer tarihten bu konuların her birisinin adını boş bir dosya gibi almış ve o dosyaları kafasında kurguladığı hayallerle doldurmuştur. inşaAllah bunu aşağıda vereceğimiz örneklerde daha güze anlayacaksınız.

1-2. tahrif ettiği konulardan bazıları: dedğimiz gibi Seyf bir çok konuda tahrifat yapmış ve gerçek tarihi bir kenara bırakarak konuyu sadece boş bir dosya gibi görerek içeriğini kendisi doldurmuştur. Şimdi aşağıda vereceğimiz 2 örnek ile onun tarihten boş bir dosya halinde alıp içeriğini doldurduğu konuları ve aynı konularda gerçeğin ne olduğunu sizlere göstereceğiz.

a) Sakife ve Ebu Bekir’e biat kıssası: bilindiği gibi Nebi s.a.a’in vefatından sonra Sakife’de Ebu Bekir halife ilan edilmiş, bunun üzerine Nebi s.a.a’in vasisi ve halifesi olan Hz. Ali a.s sahabelerle birlikte direniş göstermiş ve bunun sonucunda Ebu Bekir’in emri ile askerler Hz. Ali a.s’ın evini kuşatmış ve çatışma yaşanmıştır ki, bu sırada Nebi s.a.a’in kızı Hz. Fatıma s.a yaralanmış ve bu sebepten dolayı şehit olmuştur (bu konular hakkında bilgi için bkz: Vahiy evine hücum).

Fakat Seyf b. Ömer bu olayı tamamen tahrif etmiş, Hz. Ali a.s’ın Ebu Bekir’e hemen biat ettiğini söylemiştir. Ki, bu da dolayılı olarak Hz. Ali ve sahabelerin itiraz etmediği ve eve hücum edilmediğini anlamına gelmektedir. Taberi bu konuda Seyf’den şöyle rivayet eder:

حدثنا عبيد الله ابن سعيد قال أخبرني عمى قال أخبرني سيف عن عبد العزيز بن سياه عن حبيب ابن أبي ثابت قال كان علي في بيته إذ أتى فقيل له قد جلس أبو بكر للبيعة فخرج في قميص ما عليه إزار ولا رداء عجلا كراهية أن يبطئ عنها حتى بايعه ثم جلس إليه وبعث إلى ثوبه فأتاه فتخلله ولزم مجلسه
bana Ubeydullah b. Said anlattı, dedi ki: bana amcam haber verdi, dedi ki: Seyf bana Abdulaziz’den, o da Habib b. Ebi Sabit’den haber verdi, dedi ki: Hz. Ali evine idi, ona Ebu Bekir’e bey’at edildiğini denildi. Bunun üzerine altında pantolonu ve üstünde de ridası bulunmayan bir gömlek ile alelacele çıkıp Ebu Bekir’e bey’at etti. Daha sonra kendi pantolon ve ridasını isteyerek Örtündü.

Taberi, “Tarihi Taberi”, 2/447

işte Seyf’in rivayet ettiği Ebu Bekir’e biat kıssası bu! Bununla Ebu Bekir’e biat konusunu tamamen tahrif ediyor ve tam tersine çeviriyor. Üstelik çaktırmadan “evinden şalvarsız çıktı” diye Hz. Ali’ye de tan ediyor. Her şeyi, tüm ihtilafları geçelim, müslüman birisi hatta müslümanı geçin dinsiz ve ahlaksız birisi bile evinden şalvarsız çıkmazken Hz. Ali a.s nasıl böyle bir şeyi yapar?

b) Osman b. Affan’ın öldürülmesi kıssası: bizim geçen yazılarımızda sahih hadisler ışığında ortaya koyduğumuz üzere Osman b. Affan’a karşı isyan eden ve onu öldüren kimseler sahabe ve tabiinlerin önderliğini yaptığı müslümanlardı. Ve Osman’ın öldürülmesine yol açan onun zulmü, akrabalarını iş başına getirmesi, Hz. Ali a.s’ın deyimi ile iştahlı deve bahar otlarının hepsini yediği gibi Beytul Malı yemesi idi (bu konu hakkında geniş bilgi için bkz: Osman b. Affan’ın öldürülmesi).

ama Seyf b. Ömer’in uydurduğu masallara göre Osman b. Affan’ın öldürülmesinin nedeni hayali ibni Sebe’nin insanları Osman’a karşı kışkırtması imiş. Güya yahudi olan ibni Sebe İslam memleketlerini gezip dolaşarak Hz. Ali a.s’ın Rasulullah s.a.a’in vasisi olduğunu; Ebu Bekir, Ömer ve Osman’ın bu makamı gasp ederek zalim olduklarını ve s. tebliğ ediyormuş ve bunun sonucu olarak da bir gurup harici toplanarak Osman’ı öldürmüştür (Seyf’in bu masalları için bkz: Abdullah b. Sebe: hadisler ışığında inceleme)!

2. Amr b. Şurahbil eş-Şa’bi: Hz. Ali a.s düşmanı olan yalancı ve habis bir nasibidir. Fakat Seyf b. Ömer’den farklı olarak bu kişi nasibilerce imam olarak görülmektedir.

2-1. hakkında bilgi: “Sahihi Buhari” ve “Sahihi Müslim” de dahil tüm nasibi kaynaklarının kendisinden rivayette bulunduğu, nasibi rical alimlerinin imam, allame, sika (güvenilir) ve s. diye medh ettiği bir kişidir. ez-Zehebi onun hakkında diyor ki:

الشعبي ( ع )  عامر بن شراحيل بن عبد بن ذي كبار – وذو كبار : قيل من أقيال اليمن – الإمام ، علامة العصر ، أبو عمرو الهمداني ثم الشعبي .
eş-Şa’bi: Amr b. Şurahbil, imam, asrının allamesi, Ebu Amr el-Hemedani eş-Şa’bi.

سعيد بن عبد العزيز ، عن مكحول ، قال : ما رأيت أحدا أعلم من الشعبي
Said b. Abdulaiziz, Mehkul’den dedi ki: “Şa’bi’den daha alim olan birisini görmedim.”

أبو بكر بن عياش ، عن أبي حصين ، قال : ما رأيت أحدا قط كان أفقه من الشعبي
Ebu Bekir b. Ayyaş, Ebu Hasin’den dedi ki: “Şa’bi’den daha fakih olan birisini asla görmedim.”

سليمان التيمي ، عن أبي مجلز ، قال : ما رأيت أحدا أفقه من الشعبي ; لا سعيد بن المسيب ، ولا طاوس ، ولا عطاء ، ولا الحسن ، ولا ابن سيرين ، فقد رأيت كلهم
Süleyman et-Temimi, Ebul Mecliz’den dedi ki: “Şa’bi’den daha fakih birisini görmedim. Ne Said b. Müseyib, ne Tavus, ne Ata, ne Hasan ve ne de ibni Şirin.”

قال ابن عيينة : علماء الناس ثلاثة ; ابن عباس في زمانه ، والشعبي في زمانه ، والثوري في زمانه
ibni Uyeyne dedi ki: “insanların alimi 3 kişidir: ibni Abbas kendi zamanında, Şa’bi kendi zamanında ve Sevri kendi zamanında.”

ez-Zehebi, “es-Siyer”, 4/295-304

işte tüm nasibilerin mutlak alim olarak gördükleri bu kişi tamamen yalancı, hakikatleri tahrif eden bir habistir.

2-2. tahrif ettiği konulardan bazıları: Şa’bi her şeyden önce şunun farkındaydı ki, kendisinin uydurduğu yalanlar Haris el-Hemedani, Sasa b. Suhan ve bu gibi müslümanların/şiilerin Hz. Ali a.s ve sahabeler r.a’dan rivayet ettikleri gerçekler tarafından yalanlanacaktır. o yüzden ilk olarak Emevi krallığının desteğini arkasına alarak bu kişileri yalanlaması gerekiyordu. işte bundan dolayı imam Ali a.s’ın ashabından olan, şii ve sünni her kesin ittifakla sika (güvenilir) ve fazilet sahibi olduğunu kabullendiği Haris el-Hemedani r.a’a yalancılık iftirasında bulunmuş ve onun hakkında “büyük yalancılardan biri” demiştir. oysa Haris el-Hemedani’nin yalancı olduğunu hiç kimse söylememiştir. nitekim sünni hadis alimlerinden ibni Abdilberr de bu konuda demiştir ki:

وَلَمْ يَبِنْ مِنَ الْحَارِثِ كَذِبٌ وَإِنَّمَا نُقِمَ عَلَيْهِ إِفْرَاطُهُ فِي حُبِّ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ وَتَفْضِيلُهُ لَهُ عَلَى غَيْرِهِ، وَمِنْ هَا هُنَا وَاللَّهَ أَعْلَمُ كَذَّبَهُ الشَّعْبِيُّ؛ لِأَنَّ الشَّعْبِيَّ يَذْهَبُ إِلَى تَفْضِيلِ أَبِي بَكْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ وَإِلَى أَنَّهُ أَوَّلُ مَنْ أَسْلَمَ
Şimdiye kadar Haris’in yalan söylediği görülmemiştir. Haris, Ali’yi sevmekte, onun makam ve mevkisini diğerlerinden üstün görmekte aşırı gittiği için Şa’bi ondan nefret ederek -Allah bilir- onu yalancı olarak tanıtmıştır. Çünkü Şa’bi Ebu Bekir’in diğerlerin­den üstün olduğuna ve ilk Müslüman olduğuna inanır.

ibni Abdilberr, “Camiu Beyanil İlim”, 2/1098

Şa’bi, Hz. Ali a.s ve sahabe r.a’ın rivayetçileri olan Haris b. Hemedani gibi hadis alimlerini Emevi gücüne dayanarak yalanladıktan sonra kendisi Hz. Ali a.s adına rivayetler uydurmuştur. Mesela Hz. Ali a.s’ın Kufe’de Ebu Bekir ve Ömer’in üstünlükleri hakkındaki şu sözü gibi:

عَنْ عَلِيٍّ ، قَالَ : خَيْرُ هَذِهِ الأُمَّةِ بَعْدَ نَبِيِّهَا أَبُو بَكْرٍ ، ثُمَّ عُمَرُ
Ali dedi ki: “Nebi s.a.a’den sonra bu ümmetin en hayırlısı Ebu Bekir, sonra da Ömer’dir.”

oysa Ebu Bekir ile Ömer’in ümmetin en faziletlileri olması bir yana Esma binti Umeys r.a gibi sahabe bir kadından bile üstün olmadıkları sabittir (bkz: ilk dönem müslümanlarda Ebu Bekir ve Ömer’in en üstün sahabe olduğu inancı varmıydı?). diğer yandan Hz. Ali a.s’ın en üstün kişi olduğu ibni Mesud ve Hz. Hasan a.s’dan sahih olarak şia ve sünnilerin kaynaklarında sabit olmuştur (bkz: imamların a.s fazileti).

Şa’bi’nin tahrif ettiği bir başka tarihi konu ise Cemel savaşıdır. Malum olduğu üzere Hz. Ali a.s Talha, Zübeyir ve Aişe önderliğindeki isyancılarla savaşmak için gittiğinde onunla birlikte Rasulullah s.a.a’in ashabı da gitmiştir. Fakat Şa’bi bu konuda diyor ki:

حدثنا ابن علية عن منصور عن عبد الرحمن عن الشعبي قال: لم يشهد الجمل من أصحاب النبي (ص) من المهاجرين والأنصار إلا علي وعمار وطلحة والزبير فإن جاءوا بخامس فأنا كذاب
Şa’bi dedi ki: “Nebi s.a.a’in ashabından muhacir ve ensardan Ali, Ammar, Talha ve Zübyir hariç hiç kimse Cemel savaşına katılmamıştır. Eğer beşinci birisi gösterilirse ben yalancıyım.”

ibni Ebi Şeybe, “Musannaf”, 8/710
ibni Abdurrabih, “İkdul Ferid”, 2/107

Şa’bi’nin bu sözü onun yalancı olduğuna kendisinin bile şahitlik yaptığı demektir. Çünkü imam Ali a.s orduyu Medine’de yani sahabelerin, muhacir ve ensarın yaşadığı şehirde hazırlayıp harekete geçmiştir. Öyle ise nasıl oluyorda sahabeden kimse bu savaşa katılmıyor? Şa’bi’nin yalancılığının ıspatı için sadece ibni Abbas, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin a.s’ın bu savaşa katıldıklarını söylemek yeterlidir. Şeyh Müfid r.a da Şa’bi’nin bu sözünü aktardıktan sonra diyor ki:

وقد أجمع أهل السير أنه شهد البصرة مع علي عليه السلام ثمانمائة من الأنصار، وتسعمائة من أهل بيعة الرضوان، وسبعون من أهل بدر
siyer ehli (tarihçiler) Basrada Ali a.s ile birlikte ensardan 800 kişi, rıdvan biatinden 900 kişi ve Bedir ehlinden 70 kişinun bulunduğuna icma etmiştir.

Şeyh Müfid r.a, “Fususul Muhtara”, sayfa 216

bu konuda sadece tarih kitaplarına bakmak bile yeterlidir.

işte, örnek verdiğimiz bu konular gibi emevi mollalarınca tarafından tahrif edilen daha bir çok konu vardır. ve saray mollalarının tahrif ederek gerçek tarihe karşı bir alternativ olarak uydurduğu bu sahte tarih Emeviler tarafından resmi tarihe dönüştürülmüştür. ve ne yazık ki, bu gün bile aynı uydurmalar “İslam tarihi” olarak bilinmektedir. Seyf’in uydurduğu bu sahte tarih bu gün tarihten konuşan her kesin anlattığı, hatta müsteşriklerin bile kendi kitaplarında yer verdiği “İslam tarihi”ne dönüşmüştür.

  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın